23 Mayıs 2014 Cuma

Cumhurbaşkanlığı Seçimi Geliyor. Seçim yaz ortasında!.. O halde ne yapmalıyız?...

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ GELİYOR. TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİNDE İLK KEZ BİR CUMHURBAŞKANI SEÇECEĞİMİZE GÖRE BU FIRSATI SONUNA KADAR KULLANMALIYIZ. AMA SEÇİM YAZIN TAM ORTASINDA. BİRÇOK KİŞİ YAZLIKTA OLACAK, YAŞADIKLARI KENTLERİN DIŞINDA. O ZAMAN OY KULLANMAYACAK MIYIZ ?
TAM TERSİNE KULLANMALIYIZ !
O HALDE NE YAPMAMIZ GEREKİYOR?
LÜTFEN GRUPLARINIZA, PARTİLERE, TÜM ÜLKEYE YAYALIM !!!
"Seçmen listelerine YSK  bilgisayarı nüfus idaresindeki 1. adres kayıtlarına bakarak karar veriyor. Herkes yazlığındaki ilçe nüfus idaresine giderek yazlığını ​birinci ​adres olarak kaydettirecek. Bilgisayar da seçmenin yazlığına seçmen kağıdı verecek.
​E​ğer geç kalırsanız gene nüfus idaresine gidip birinci adres kaydı yaptırıp sonra ilçe seçim kuruluna fatura vs. istedikleri belgeleri vereceksiniz.
H​akim de size yazlıkta oy kullanma hakkı tanıyacak. 
Seçimlerin yapılacağı tarihte devamlı ikamet ettiğim adreste değil de, başka bir yerde olacağım. Örneğin Üsküdar Mahallesi’nde ikamet ettiğim halde, seçim döneminde yazlığımda bulunacağım. Ne yapmalıyım?
Listeler askıdan indirilmeden önce yazlığınızın bağlı olduğu ilçe nüfus müdürlüğüne başvurarak yerleşim yeri adresinizi değiştirirseniz oyunuzu yazlık evinizin olduğu yerde kullanabilirsiniz.
Üniversite öğrencileri okudukları şehirde seçmen kütüğüne nasıl kayıt yaptırabilirler ?
Yüksek Seçim Kurulu'nun 07.03.2011 gün ve 2011/158 sayılı kararı ile Seçmen Kütüğünün Güncelleştirilmesi Usul ve Esaslarını gösterir 140/Isayılı genelgenin 7. maddesinin (c) bendine göre öğrenci olup,seçmen niteliği taşıyan ve öğrenim gördükleri yerleşim birimlerinde oy kullanmak isteyen öğrenciler (askeri öğrenciler hariç), öğrenim gördükleri okuldan, o okulun öğrencisi olduğunu belirten ve yurt müdürlüğünden ise o yurtta kaldığını belirten belgeyi almalıdır. Bu belgelerle yurdun bulunduğu bölgenin İlçe Nüfus Müdürlüğüne bizzat başvurması gerekmektedir. İlçe nüfus müdürlüğünden alacakları adres değişikliğinin uygunluğuna ilişkin belge ve eklerini ilçe seçim kurulu başkanlığına teslim ederek seçmen kütüğüne kayıt yaptırabilirler.
[publicize twitter][publicize facebook][category duyuru][tags DUYURU, CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ]

22 Mayıs 2014 Perşembe

Cumhurbaşkanlığı için konuşulanlar!..

Cumhurbaşkanlığı için konuşulanlar!..
Rahmi Turan,
SÖZCÜ - 22 Mayıs 2014, Perşembe
Türkiye’nin 12’nci Cumhurbaşkanı’nın seçimine 81 gün kaldı.
Tayyip Erdoğan’ın karşısına rakip olarak kim çıkacak?
CHP ve MHP ortak bir Cumhurbaşkanı adayı arıyor.
Ortalıkta birçok aday adayının adı dolaşıyor ama Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin henüz karar verdikleri bir isim yok.
Aday adaylarını kısaca inceleyelim:
İLHAN KESİCİ: Düzgün, dürüst, temiz bir isim. Geçmişinde hiçbir leke yok. Müsteşarlık ve milletvekilliği yaptı. Devlet tecrübesi var. CHP ve MHP tabanının destekleyebileceği bir isim olarak görünüyor.
SADETTİN TANTAN: Tertemiz bir isim… Doğruluğu ve dürüstlüğü ile isim yapmış bir siyaset adamı. Ancak Yurt Partisi’nin Genel Başkanı. CHP ve MHP, başka bir partinin Genel Başkanı’nı aday gösterir mi? Bu zayıf bir ihtimal.
PROF. YUSUF HALAÇOĞLU: Türk Tarih Kurumu eski Başkanı ve MHP Milletvekili. Saygın bir isim ama CHP’nin onu kabul etme ihtimali zayıf.
ABDÜLLATİF ŞENER: O da temiz bir isim ama adaylığı için “Olmayacak duaya amin” demek gibi bir şey olur.
İLKER BAŞBUĞ: Arifi tarife hacet yok. Ergenekon mağduru eski Genelkurmay Başkanı… Aday gösterilse oldukça yüksek oy alabilir ama partilerin onu aday gösterme ihtimali çok az.
PROF. MESUT PARLAK: İstanbul Üniversitesi’nin eski rektörü… Değerli bir bilim adamı. Geçmişi temiz. Kişiliği sağlam. Laik Cumhuriyet ilkelerini ve devrimleri savunan bir insan… Hiçbir partiye mensup olmayışı onun için bir avantaj. “CHP ve MHP böyle tarafsız bir adayı düşünmeli” diyenler çok.
PROF. SAMİ SELÇUK: Yargıtay eski Başkanı… Değerli bir hukuk adamı… Partisiz oluşu bir avantaj.
Bunlar, şimdilik konuşulan isimler… Daha yeni yeni adaylar da çıkacaktır ama vakit daralıyor.
CHP ve MHP’nin elini çabuk tutması gerekiyor.
Gecikirlerse tanıtıma az zamanları kalır!
Ortak aday nasıl olmalı?
CHP-MHP, Cumhurbaşkanlığı seçimi için “Ortak aday” arayışı içinde…
Peki, bu aday nasıl biri olacak?
MHP’li Özcan Yeniçeri “Tayyip Erdoğan’ın Çankaya destekçisi PKK’dır!” diyerek CHP ile ortak adaylarını şöyle tarif ediyor:
“Toplumun her kesimiyle barışık, herkesin oyunu alabilecek, haliyle Erdoğan ile yarışabilecek biri…
Bu çerçevenin içini doldurmak gerekir.
Bu adayın ‘ortak adayın’ tabanda halk nezdinde karşılığı olması gerekiyor.
Tefrik değil tevhit (bölücü değil birleştirici) bir aday olmalıdır.
Bu aday, Cumhuriyet değerleriyle barışık, birleştiren, bütünleştiren ve ortak paydaya vurgu yapan bir aday olacaktır!”
Bu ihanet projesidir!
Adı Cumhurbaşkanı aday adayları arasında geçen Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan “Teröristbaşı Apo ile İmralı’da yapılan görüşmelerin ihanet projesi” olduğunu söylüyor.
Başbakan Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanlığına giden yolda her şey mübah” düşüncesiyle hareket ettiğini belirten Sadettin Tantan şöyle diyor:
“Öcalan kullanılarak Türk kamuoyuna verilen mesaj aslında devletin mesajı değil, tamamen Başbakan’ın kendi canını kurtarmak için, kendisini iktidara getiren emperyal zihniyetin bir mesajıdır!
Türkiye’deki bütün değerler çökertildi, siyaset kirletildi, gelir dağılımındaki adaletsizlikten dolayı fakirlik, cehalet bilinçli bir şekilde geliştirildi.
Güneydoğu’da devlet inşa projesi yavaş yavaş devam ediyor. Bu proje teslim ve tutsak alınmış siyasi zihniyetin projesidir.
Türk halkı yavaş yavaş bölgesel özerklik tuzağına alıştırılmak isteniyor. Ancak, Türk milleti henüz son sözünü söylemedi!”
Endişeye hiç gerek yok!
Elektrik Mühendisi Semih Kalkanoğlu gönderdiği mesajda:
“Sözcü’de yazıma yer verdiniz. Teşekkür ediyorum ama umarım bunlar (iktidar) üzerime gelmez. Yazdıklarıma adım gibi inanıyorum. Çok korktukları ve ortaya çıkmasını istemedikleri bir şeyler olmalı. Dünyanın hangi ülkesinde, bir maden kazasında bu tür gerilimler, saldırılar yaşanıyor ki?” diyor.
Semih Bey’in, iktidarın gazabına uğramaktan biraz endişe ettiği anlaşılıyor. Ancak, bu gereksiz!
Siz korkarsanız, ben korkarsam, herkes korkarsa bu ülke nasıl düzlüğe çıkar ki?
İnandıklarımızı savunmaya devam edeceğiz!
Gü­nün Sö­zü
İnsan korksa da ölür, korkmasa da! Korkunun ecele faydası yoktur!
SÖZCÜ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ; Mustafa Nevruz SINACI

Mutlaka ve kesinlikle, (inşâllah) bir "TÜRK CUMHURBAŞKANI" seçmek zorunludur...

Türkiye Cumhurbaşkanı, Kutsal Yemin ve Mutlak Şartlar    
Mustafa Nevruz SINACI
Ülkemizde ilk kez, iki dereceli olarak, halk oylaması ile Cumhurbaşkanı seçimi ifa ve icra edilecek... 19 Ocak 2012 tarih ve 6271 Sayılı “Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu” uyarınca, 20 parlâmenterin aday göstereceği kişiler adaylığını koyabilecek. İki aşamada gerçekleşecek olan seçimin ilk oylaması 10 Ağustos 2014, ikinci oylaması 24 Ağustos 2014’de yapılacak.
Yurt dışında 500 ve daha fazla sayıda seçmeni olan ülkelerde yaşayan vatandaşlarımız, Cumhurbaşkanlığı seçimi için 31 Temmuz ilâ 01-02-03 Ağustos 2014 tarihlerinde; (B. Elçilik, Baş Konsolosluk veya konsolosluklarımızda) oy kullanabilecekler. Seçmen kütüklerine göre: Oy kullanılacak ülke sayısı 60 civarında. Kullanılan oylar Türkiye’de sayılacak!..
İlk kez yapılacak bu seçim için çok az süre kaldı. Yani bu zaman zarfında, kendisine güvenen ve halkın desteğine talip olacak kişiler kendilerini 2,5 ay içinde halkımıza tanıtmak zorunda. Doğrudan millet tarafından seçilen Cumhurbaşkanları için diğer ülkelerde bu süreç yaklaşık 1 yıldır. Biz de, bu kadar önemli, ağılıklı ve hayati bir seçimin 60 güne sığdırılmaya çalışılması fevkalâde yanlış ve yanıltıcı; Ayrıca adayları tanıma, haklarında bilgi edinme, fikir ve kanaat oluşturmayı önleyici, engelleyici, muhtemelen de çok özel bir hesaba müteallik olsa gerektir. Aksi takdirde Türkiye’de de bu sürenin, en az “altı ay” olması gerekmez mi idi?..
KİMLER ADAY OLABİLİR?  
            19 Ocak 2012 tarih ve 6271 sayılı “Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu”nun, “Seçilme Yeterliği” başlıklı 6. maddesi ile buna mümasil Anayasa’nın 101. maddesi hükmü uyarınca:, “Kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış TBMM üyeleri (parlamenterler) veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip vatandaşlar Cumhurbaşkanı (adayı olabilir ve) seçilebilir” denilmekte ve son “demokratikleşme paketi ile hiçbir öz ve özelliği kalmayan” parlamenter yapılma şartları muvacehesinde; 20 parlamenter imzası bulan herkesin aday olmasına imkân verilmektedir.
            Şu hale nazaran: Milleti hakkıyla temsil, devleti idare ve istikrarla idameye mezun bir Cumhurbaşkanı olabilmenin ‘açık, asgari ve zorunlu kriterleri’, Anayasanın 103. maddesinde; Amir hüküm/mutlak bağlayıcı özellik; Halkın takibi, kamu denetimi ile adli ve idari kuvvetler yönünden teftişe esas umdeler niteliği arz eden “Cumhurbaşkanı yemin metni/AND” şöyle:      
            “Cumhurbaşkanı Yemini: (Anayasa, Madde: 103)
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla; 
Devletin varlığı ve bağımsızlığını;
Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü;
Milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma.; Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma.; Milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden (asla) ayrılmayacağıma.; Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma; Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”
Bu yemin’e AND’a göre: Her kim olursa olsun, adayların, bu yemin’in zorunlu kıldığı şartları yerine getirip getirmeyeceğine bakılmak zorunluluğu vardır. Yemin’e sadık kalmayan ve samimi olarak icaplarını yerine getirmeyen; İhanet erbabı hain, işbirlikçi dönme, devşirme veya bedhah (ikiyüzlü gizli düşman) addolunacağından:
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına adaylığını koymayı düşünen kişinin; Başka bir kriter aranmaksızın, sadece ve yalnızca yukarıdaki yemin bir miyar olarak kabul edilip öne sürüldüğü takdirde (ki, mutlaka öyle olması şart ve lâzımdır): Alt soy, asalet ve secere olarak mutlaka ve 24 ayar Türk olması zorunludur. Çünkü Türk’ten başkası Türkiye Cumhuriyetinin egemenlik, özgürlük ve bağımsızlığını koruyamaz. İyi insan, iyi vatandaş, namuslu, dürüst ve onurlu-sorumlu olmadıkça, Anayasaya sahip, adaletli, hukuka saygılı, Atatürk ilkeleri ve Türk İnkılâbına saygılı olamaz. Yemin, mutlak Türklüğü ve yüksek fazileti zorunlu kılmaktadır.               
Ya da; Nasıl bir Cumhurbaşkanı!...
Önceki bölümün başlığı, konusu “Cumhurbaşkanı nasıl olmalı, yemin ve şartlar” idi.
Şimdi aynı konu, farklı bir boyuttan ele alınacak. Şöyle ki, özellikle kendi milli kültür, manevi değer, gelenek, görenek ve sentezlerimizle örtüşen bir örnekle konuyu açmak istersek; Ahkâm-u's-Sultaniyye isimli eserinde, Basrî el-Mâverdî (974-1058); “Bir Devlet Başkanında Aranması Gereken Şartları” şöyle sıralıyor:
1. Her yönüyle âdil bir kimse olması; 2. Görev sahasına giren işlerde, verdiği hüküm ve kararlarda içtihatta bulunabilecek derecede ilim sahibi olması.; 3. Organlarının herhangi birinde kusur ve eksikliğin bulunmaması; 4. Beş duyu organının fonksiyonlarını yerine getirir olması; 5. Kamu işlerini yönetmeye, halkın sevk ve idaresini anlamaya yarayacak fikir ve bilgi sahibi olması; 6. Düşmanla savaşa, topluluğu korumaya imkân veren güç ve kuvvette, cesarete sahip olması; 7. "Kureyş'ten (bize göre mutlaka ve behemahal Türk) olması şarttır."  
AYRICA VE ÖZELLİKLE
Seçim sathına girildiği günden itibaren kamuoyuna mâlolan ve medyada geniş biçimde yer alan paylaşımlara göre seçmen vasfını haiz vatandaşların ‘nasıl bir cumhurbaşkanı olmalı’ sorusuna karşın, genellikle aşağıda yer alan cevapları verdiği gözlenmiştir. Buna göre:  
1. Ülkemizin kurum/kuruluşları arasında uyum ve eşgüdümü disiplinle sağlayabilecek ve bu uğurda, kesinlikle anarşi ve terör örgütleriyle işbirliği yapmayacak, bölünme çabalarına karşı şerefle direnecek, sağlam karakterli, milliyetçi, dürüst olan., 2. İnsanlarımızı din, inanç, etnik kök ve mezheplerine göre ayırmaya/ayrıştırmaya asla izin vermeyen., 3. Adalet, hukuk, demokrasi, Anayasa, insan hak ve hürriyetlerine sahip., 4. Milliyetçi, Milli-manevi değerler ve özgürlüklere saygılı, Milli hakimiyetten asla taviz vermeyen, bu konuda ülke itibarına asla gölge düşürmeyen., 5. Kutsal emeğe saygılı, üretici ve tüketicinin hak ve hukukunu gözeten., 6. İçerde  hak, adalet, eşitlik, demokrasi ve hukuku sağlayan; Dış siyasette mütekabiliyetten taviz vermeyen, milli menfaatleri her şeyin üstünde tutan., 7. Komşu ülkelerin kendi sorunları ve iç işlerine (insani bakımdan zorunlu olmadıkça) karışmayan; Uluslar arası terör örgütlerini komşu ülkelere karşı kullanmayan, AB’ye karşı ve ABD’nin “Büyük Ortadoğu Projesi”nin eş başkanı olmayan., 8. Hayatı boyunca adı; Hırsızlık, haksızlık, rüşvet, iltimas, ayırma-kayırma, görevi kötüye kullanma gibi insanlık dışı kirli işlere karışmamış olan., 9. Nesep, soy ve kültür bakımından mutlaka ve kesinlikle Türk ve Müslüman olan bir Cumhurbaşkanı istenmektedir.
Eğer, “Devlet Başkanı yerine kaim ve bir nevi yarı başkanlık sistemi” gibi görünen yeni uygulamada; Kuvvetler ayrılığı dolayısıyla hakemlik; Siyasal, sosyal, ahlaki, ekonomik ve kültürel uzlaştırıcılık; Hukukun temin, tesis ve terazisinde adalet.; Toplumsal refah, saadet, emniyet ve özgürlüklerin kullanılmasında eşitlik.; Dinî, etnik, ideolojik, politik veya kültürel gruplar arasında eşit mesafe gibi insani; Ülkenin birlik, barış ve beraberliğini temsil; İktisadi, siyasi, sosyal ve kültürel barışı “adalet, hakkaniyet ve evrensel hukuk” ilkeleri doğrultusunda  koruma ve nihayet: Milli hâkimiyet, özgürlük, devletlerarasında mutlak mütekabiliyet, adalet ve barış içinde hükümranlığın muhafazası, dünyada bütün unsurları ile birinci sınıf bir ülke ve devlet olunması hususunda yetkin olmadıkça asla Cumhurbaşkanı, devlet başkanı veya başkan olunamaz. Ayrıca, Cumhurbaşkanı, ülkenin gizli kalmış/bastırılmış enerjisini harekete geçirici enstrümanları bulup çıkarma ve bilgi birikiminden yararlanma becerisini gösterebilmelidir.
İYİ BİR CUMHURBAŞKANI SEÇMEK MİLLETİN HAKKIDIR.
AMMA!...
Millet memurluğunda sorumsuzluk onursuzluktur. Kaygısızlık, kayıtsızlık/görevsizlik, nemelâzımcılık tasvip edilemez. Gaflet, hıyanet ve hata, Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti için yeni bir kurtuluş hareketini zorunlu kılabilir. Bu takdirde milli mücadele meşru bir haktır.      
            Sonuçta
            Adaylarda, asgari şartların bulunmasını temin; Başta Yüksek Seçim Kurulu, Anayasa Mahkemesi ve diğer Yüksek Mahkemeler, TBMM Başkanı ve parlamenterlerin asli görevi, sorumluluğu: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hukuki, ahlâki ve medeni hakkıdır. 
             “Yöneticiler, toplumu bilgeliğin ışığında düzenleyen kişilerdir. Bu nedenle, ya idare edenler adil ve bilge, ya da bilgeler idareci olmalıdır.” EFLATUN(Platon) (MÖ:427-347)